TURKISH MEDIA DELEGATION CALLS ON PRESIDENT DR. ARIF ALVI - TÜRK MEDYA HEYETİ CUMHURBAŞKANI DR. ARİF ALVİ’Yİ ZİYARET ETTİ

ISLAMABAD; SEPTEMBER 20, 2019:  The belligerent Indian leadership, with its thumb on nuclear button, is doggedly hinduizing India and persecuting minorities and has, therefore, become a threat not only to the regional and world peace, but also to the very social fabric of India itself, said President Dr. Arif Alvi, while talking to Turkish Media Delegation, led by Prof. Dr. Halil Toker, who called on him at the Aiwan-e-Sadr, Islamabad on Friday. The world cannot expect the butcher of Gujarat to respect the fundamental rights of the Kashmiri people, he added. He underscored that what India was doing in Occupied Jammu and Kashmir was analogous to Israeli brutalities in Palestine. The Will of the people cannot be suppressed by power, he emphasized, and India too shall fail in suffocating Kashmiri freedom struggle, as it has for the last seven decades. While replying to a question, the President said that Pakistan aspired for peace, but if war was imposed on us, we would retaliate with full might, he added.
 
The President said that the Hindutva-fanatics of Modi Regime were transforming the secular outlook of India and what was happening in Kashmir was only an extension of what was happening in the rest of the India. He said that today the minorities of India lived in constant fear of persecution. The extremist and fascist policies of current Indian regime were the same as those of Hitler and Mussolini, he added. He underscored that over 8 million Kashmiris, already in the clutches of decades-long Indian oppression, had been virtually caged, for the last six weeks, by an illegal military occupation that had swelled in ranks. He highlighted that India’s unilateral action of 5th August, 2019 of altering the status of Occupied Jammu & Kashmir, recognized as a disputed territory by the UN Security Council, was illegal under international law. He stressed that the international community must play its part to persuade India to restore the civic rights and liberties of Kashmiri people.
 
Pakistan and Turkey enjoy close and cordial fraternal relations, based on a shared faith, cultural and civilizational linkages, people-to-people contacts and commonality of interests, Bilateral ties and strategic cooperation would be further strengthened to the mutual benefit of the people of our two countries in the years ahead, he added. Appreciating the admirable role of Turkish media in highlighting illegality of Indian actions, the President hoped that it would continue its efforts to raise voice for the oppressed people of Indian Occupied Jammu and Kashmir. He said that Pakistan was thankful to the people and the Government of Turkey for its constant support on Kashmir issue and added that Pakistan would continue to support the Turkish Government and its people on issues of Turkish interest.
 

TÜRK MEDYA HEYETİ CUMHURBAŞKANI DR. ARİF ALVİ’Yİ ZİYARET ETTİ

İSLAMABAD, 20 EYLÜL 2019:  Pakistan Cumhurbaşkanı Dr. Arif Alvi, kendisini İslamabad’daki Aiwan-e-Sadr’da ziyaret eden Prof. Dr. Halil Toker liderliğindeki Türk medya heyetiyle konuşurken, fütursuz Hint liderleri, başparmakları nükleer bombanın düğmesinin üstünde köpekçesine Hindistan’ı Hindulaştırmaktadır ve azınlıkları katletmektedir ve sadece bölgesel ve dünya barışına değil, aynı zamanda da Hindistan’ın sosyal dokusunu da tehdit etmektedir dedi. Dünya Gücerat kasabının Keşmir halkının temel haklarına saygı göstermesini bekleyemez diye ekledi.  Kendisi Hindistan’ın İşgal Altındaki Cammu ve Keşmir’de yaptıklarının Filistin’deki İsrail’deki zalimlikleriyle aynı olduğunu belirtti.  Kendisi vurguladı ki, insanların özgür iradeleri güçle bastırılamaz ve Hindistan Keşmir özgürlük mücadelesini boğmaya çalışırken son yetmiş yıldır olduğu gibi başarısız olacaktır.  Bir soruya yanıt verirken, Cumhurbaşkanı Pakistan’ın barışı umduğunu ama savaşmaya zorlanırsa tüm gücüyle karşılık vereceğini de ekledi.  

Cumhurbaşkanı Modi Rejiminin Hindutvacı fanatiklerinin Hindistan’ın laik görünümünü değiştirdiğini ve Keşmir’de olanların sadece Hindistan’da olanların bir uzantısı olduğunu söyledi.  Kendisi bugün Hindistan’daki azınlıkların devamlı katledilme korkusu altında yaşadığını söyledi.  Şu andaki Hint rejiminin aşırı ve faşist politikalarının Hitler ve Mussolini’yle aynı olduğunu ekledi.  Kendisi 8 milyondan fazla Keşmirlinin halen on yıllardır süren Hint kelepçelerinin pençesinde olduğunu, son altı haftadır neredeyse kafese kapatılmış olduğunu ve diziler halinde gelen yasadışı bir askeri operasyonun pençesinde olduğunu söyledi. Hindistan’ın 5 Ağustos 2019’da BM Güvenlik Konseyi tarafından ihtilaflı bir bölge olarak tanınan İşgal Altındaki Cammu ve Keşmir’in durumunu değiştiren tek yanlı kararlarının uluslararası kanunlara göre yasadışı olduğunu söyledi.  Kendisi Keşmirli halkın haklarını ve özgürlüklerini geri vermesi için uluslararası topluluğun Hindistan’ı razı etmesi gerektiğini söyledi.  

Pakistan ve Türkiye ortak bir kadere, kültürel ve uygarlık bağlarına, insanlar arası temaslara ve ortak çıkarlara dayalı olan yakın ve kalpten ilişkilerinin keyfini çıkarmaktadır.  İkili bağlar ve stratejik işbirliği önümüzdeki yıllarda her iki ülkenin karşılıklı çıkarları doğrultuısunda daha fazla güçlendirilebilir diye de ekledi. Türk medyasının Hint eylemlerinin yasadışılığını vurgulamaktaki özenilecek rolünün altını çizen Cumhurbaşkanı bu çabalarını Hint İşgalindeki Cammu ve Keşmir’in ezilen halkının sesini yükseltmek için kullanmaya devam etmesini ümit etti.  Kendisi Pakistan’ın Türk halkına ve Hükümetine Keşmir meselesine verdikleri devamlı destek için minnettar olduğunu söyledi ve Pakistan’ın da Türk Hükümetini ve halkını Türk çıkarları için desteklemeye devam edeceğini ekledi.